AIR, beni neden yoruyosun?

simgenin nikini FAKEHER yapıyorum. var mı itirazı olan?

şunu anladım ki şu hayatta ayak burkulması diye bişeyi ilk defa yaşıyomuşum ben. hayır eminim daha önce de burkuldu, daha önce de çok acıdı, ama bu kadarı da fazla be bilader. beni uykumdan edebilicek ağrıya ne diyim ki şimdi ben. helal olsun derim ancak. öyle uykudan beni babam gelse uyandıramaz. ki uyandıramıyo da. denedi uzun süreler. hala da deniyo. ama uyandıramıyo işte. babam için de çok üzülüyorum. sen senelerce uğraş didin, kızını hiç bi türlü uyandırama, sonra ağrının teki gelsin, sanki yıllardır bu işi yapıyomuş gibi kızını uykusundan uyandırıversin. hayır kıskanır adam yaa. kıskanmaz mı hiç. off yaa. acı nerelerime vuruyo böyle. gidip uyuyayım biraz.

ben yokken cakeher kurtarmış buraları. teşekkürler cakeher. bu sabah itibariyle döndüm ama yazıcak bişey bulamıyorum. biraz gezeyim insan göreyim, her türlü çıkar bişeyler. öptüm görüşürüz

“What is mind?
No matter.

What is matter?
Never mind."

gmail hesabı almaya çalışırken yazdığım isimlerin bi türlü kabul edilmemesi beni KEYKOLSUNOZAMAN@GMAIL.COM gibi bi adresi almaya itti.
itekledi hatta.

gece uyanmak demişken aklıma ASLI geldi.annem.
gece uyanıp yorganı beline kadar açmış,yarı doğrulmuş bir halde iki kolunu yere parelel uzatmış ellerin birleştirip kıvırmış çapraz şekilde,kafasını iki kolu arasında kalan boşluktan geçirmiş ve bunu yapabilmenin verdiği mutlulukla uykusuna kaldığı yerden devam etmiş.
canım ya <3.

odamın biyerlerinde havaymetin tüm sezonları var.biyerlerinde.tatilin başından beri düzenli olarak arıyorum.büyük bir gaz var,izlenmeliyimevet,evet.ama bulamayacağım bu bir gerçek.
zögfeyle aldığımız mavi saç parçasını gece uyanıp çorabımın içinden çıkarttığım gün anlamıştım zaten.aramaya lüzum yok, bulamayacağım.çok isterse o beni bulur zaten.

İstanbul yolcusuyum. cuma görüşmek üzere

evet.

dengesizlik?

mutluluk.

insanın sevdiğinden soğuması da var şu hayatta.

mantığın bittiği yerde İstanbul Üniversitesi başlar. bunu aklınıza sokun. ha İstanbul'un bittiği yerde de İstanbul Üniversitesi Avcılar Kampüsü başlıyo zaten. gerisi de yalan.

diyalog demişken.

ben: abi naber napıyon?
kimya mühendisi arkadaş: alkol yapıyorum.
ben: kafa mı buluyosun?
kimya mühendisi arkadaş: dur, daha değil.

gerçek olmasaydı keşke.

Facebook : "Thank you Özge,
Thanks to you, many of your friends are now on Facebook."

ben : ayıbediyon.

İstanbul, benle taşak mı geçiyosun?
ayrıldığım gün kar yağdırıyosun?
hayır, kar da gördüm görmesine de, azıcık kardan adam mı olurmuş? azıcık karla adam mı olunurmuş?

ne biliyim. Massive Attack var, yeni albümü var; 3 tane AA gördüm, altta dersim kalmadı; İzmir'e döndüm, bugün evde yalnızım. daha ne istiyim ki. ayrıca kendimi zorlayınca da blogu eskisi gibi olmasa da yeniden "seve de biliyomuşum". sözümden "döne de biliyomuşum".

artık blogu açınca içim sıkılıyo.

itici olabilicek kadar doğal görünmeye çalışan ünlüler. çok yapaysınız. özgü namal ve yasemin mori, lafım sizlere. nurgül yeşilçay da takipte aslında ama sizin kadar olamadı. bi nil karaibrahimgil olamazsınız siz. ne bileyim bi pelin batu hiç olamazsınız. uğraşmayın artık.

matematikten 99 alıp iki quize girmiyorum ve evet berbat bi finalle birlikte ortalamam 38. ne güzel dimi. 18inde bütünlemeler için İstanbul'dayım. büt büt atıyor kalbim. görüşürüz.

dün ve bugünü kapsayan gece, 13 saat uyudum. daha önceki rekorumda 12 saati asla geçemiyceğimi düşünmüştüm. demek ki neymiş, insanoğlu kendini aşabiliyomuş.
bu işin peşini bırakmam.

3 kere heligoland:

heligoland - heligoland - heligoland!

bana uzun bi süreliğine ulaşılamıyor, lütfen 3 albüm dinleme süresi kadar süre sonra tekrar deneyiniz.

"well, i really think you should quit smoking."

how does it make you feel'deki iç ses.

saati ayarlamak için boş kayıt yayınlamak.

ayrıca keykörcüğüm, pasta mumundan dilenen dilekten medet umuyosak hakaten de allah belamızı versin. iyi demişin.

ne vicodin'miş lan. bi ilacın, üstelik alt tarafı ağrı kesici ilacın, dizilerde-filmlerde adı bu kadar sık geçer mi? hayatımda görmüşlüğüm de yoktur kendisini. şaka maka ünlü hayatı yaşıyo kerata. kutusunu görsem de imza istesem diyorum.

bundan böyle kayıtlarımı sevgili "mehmet" okur'a ithaf edicem. eminim daha çok tepki verir yani.

şu *çocuğa bi bucasporatkısı bulun lan allahsızlar!

etiketler: utkuöz, rainmaker, abiiiie.

hayatta bazen çok yarıcı şeyler oluyor okurcuk.

yılbaşındaodada bulunan her insan için pastada bir mum mevcuttu.insanlar dilek dileyip(dilek dlemek evet.)mumları üflüyorlardı ki sıra bana geldi.canan kişisinin hadi simge hadi şeklinde üstüme gelişi o gece yaşadığım birbirinden iğrenç olaylar vee sonuç.
evet sevgili okurcum.yılbaşındaki pasta mumcuğundan dileğim ALLAH BELANIZI VERSİN oldu.böyle girdim ikibinoona.hayrolsun.

telefonun bir uzvum haline geldiğini ilk ne zaman anladım biliyor musun zögfenin sevgili okurcuğu?zögfe kimliği elimdeki telefona vurduğunda benden ''aah'' şeklinde bir inilti duyulduğunda anladım.acı yüklüydü.

eğer allah varsa lütfen benim belamı versin.şu blogu ne heveslerle açmıştık,geldiğim noktaya bak.giriş yapmaya çalışırken meyil adresim neydi diye düşündüm ulan.

allah yoksa bile zögfe yakin zamanda belamı vericek zaten.hadi en olmadı ben vericem.raadolun yani.cezasız kalmıycam.

geldim geldim. kadriyenin internetini kullanıyorum. kadriye kim diyceksin. oda arkadaşım kendisi. hayatımda çok şey değişti sevgili okur artık hayatımda bi kadriye var. bi ara anlatırım. şimdi kadriyenin götürdüğü yere gitmem lazım. görüşürüz.

şimdi otobüse binmeye gidiyorum. uzun süre yazamıycam. neden? because of the economical problems. hayır yalan söyledim yurtta internetim yok henüz. arada hasretine dayanamayıp haberdar ederim seni merak etme. aklın bende kalmasın. o değil yarın sınavım var ve daha hiç çalışmadım. otobüste de çalışasım yok, şööyle bi plan yaptım, manisaya kadar takılıcam, manisadan balıkesire kadar çalışıcam, balıkesirden bursaya kadar uyucam, nasıl uyanıcaksam bursada artık, bursaya alarm mı kurucam napıcam, neyse bursadan yalovaya kadar çalışıcam, sonra tekrar uyucam, sonrası allahkerim. o virgüller var ya o virgüller. yok bişey. kendine iyi bak. görüşürüz.

üzerinde ne var sevgili okur?
çaldım ben bunu.

zogfe: allah seni inandırsın bu kadar bu kadar gözleri vardı hayvanın.
simge: ben kendim inanırım.

ben bir eşeğim.


(this girdi was hacked by ö.p.)

öptüm.

en güzel yeni yıl mesajı da, "yeni yıl" şeklinde gelen sade ve sorgulayıcı mesajdı. oğuz kocaefe'ye teşekkürler.

2010'da birden hayatı değişen var mıdır acaba. piyango falan çıkan insanların birden değişmiştir haliyle ama, onun dışında mesela benim gibi tam 12'de ilk yeni yıl mesajıyla telefonu kilitlenen insanlar vardır belki. bozulmuştur. çok mutsuzum diye gezmişlerdir bi saat boyunca, sonra kendiliğinden düzelmiştir belki. ve mutlu olmuşlardır hiç yoktan. işte bu gerçekten güzel bişey durduk yere mutlu olmak. yeni yıl herkese yok yere mutluluk getirsin.

sevgili okur,
mektubuma başlamadan önce şunu söylemek istiyorum;

"nasılsın? nasıl gidiyor görüşmeyeli?"

mektubuma başladıktan sonra da;
dikkatli bakarsan, bu aralar simgenin bol bol atar yaptığını, benim de yer yurt problemleri dolayısıyla hiç bişey yapamadığımı görebilirsin.

ha dikkatli bakmazsan da bunlar hiç bi skim yazmıyo bu aralar diyebilirsin tabi.

sadece yaşa 'sevgili okur'.detaylara takılma.ömrün zaten kaç yıl amınakoyım.pişman da olma hiçbir şeyden.gerek yok çünkü,altı üstü eğleniyoruz.

o değil sahneye stendap yapmaya çıkıp bir dakika sahnede sessizce dolanıp, üstüne bi yudum su içip, üstüne bir de "komik" demek gerçekten komik bişeydi bence. ama kimse gülmedi.

hayattaki en fena tükür küfürükle gelendir. ben öyle düşündüm.

alpayerdemi de izledik sonunda. iyi oldu güldük eğlendik. bu mutlu günümde beni yalnız bırakmadıkları, okullarının kapılarını açtıkları ve bilet sağladıkları için birant zafer sezen ve can kişilerine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. sonsuz teşekkür de nasıl oluyorsa artık. ayrıca 30 liralık hesabımı yanlışlıkla da olsa 16 liraya düşüren kaset bar çalışanlarını da gözlerinden öpüyorum. en ayrıca da, utku öz lan. çok seviyorum seni. bebeyimsin <3

sevgili Tevfik Şafak,kimsin,nesin,ne zaman yaşadın bilmiyorum ama seni çok seviyorum.içimde tuhaf bir sevgi var o mezar taşında yazan isme karşı,fena.her sabah serviste uykuya dalmak için görmeyi beklediğim mezar taşının altında bi taraflarında yatan bedeninin görünümünü çok merak ediyorum.hayalimde yarattığım,yaşattığım br Tevfik Şafak var evet.

bazen eski yaşamımdaki bedenimin sahibi olduğunu falan düşünüyorum.ulan.
düşünecek şey mi kalmadı göt.malsın sen mal diye çık bigün karşıma.çık lan.yap bunu.of.

t.s.: 2010 sana sağlıık, mutluluuuk ve başarı getirsin. getirmezse de koy götüne gitsin. daha 2011 vaar 2012 vaar...

hayır afrikadaki açları düşünmek kolay da, sıkıysa afrikadaki ağaçları düşün. önemli olan zoru başarmaksa tabi

ummakla olmuyo bu işler. öyleyse öyledir. kafana sıkıp gitmeyi biliceksin. ayrıca hoşlandığın birini başkasıyla sarmaş dolaş görmek o kadar kötü bişey değil bence. daha kötü şeyler var. hayır, afrikadaki açlar falan değil. daha kötüsü de olabilir. mesela beni hayatından çıkar diyebilir. bu bile kötü değil. beni hayatından çıkar çünkü senden gerçekten sıkıldım diyebilir. bişey olmaz. o da sorun değil. hatta "seni seven birini onun seni sevdiği kadar sevmediğini biliyosan sevmediğini düşünürsün" diyip günlerce düşündürebilir. çok hoş dedi lan yaşasın dersin. sonra bakarsın yüklemi özneyi gizli özneyi bulursun, cümleyi taksimlerle ayırırsın. zarf tümleçleri vardır belki, ne kadar ne miktarda ne boyutta.

sıçing in the way to love.

6'da uyanıp 6.45'te yurda taşınmak üzere hareket edicem. şans dile bana sevgili okur. baya bi şansa ihtiyacım var. hele de labta devamsızlıktan kalıp, hoca tarafından resmi açıklamanın yapıldığını görüp, bi de üstüne kimyadan 2 kuiz kaçırınca. baya kötü geldi biliyo musun. ama ben serinkanlı, güleç ve her daim yaşam enerjisiyle dolu bir insanım. tabi yersen.

iyi adamdır.
o kadar iyi adam değildir.
o kadar iyi adam değildir ama götoğlanı da değildir.
galiba götoğlanı.
götoğlanı.

yattım. selam söyleyin

alp er tunga ölmedi lan. geçen gün gördüm ben onu bahariyede. gelseydin sen de görürdün.
naaber?

hayır siz beni sinirlendiriyosunuz da ben size bişey diyo muyum! hiç yani .

ayrıca şunu da bilseniz iyi edersiniz, kenan olunmaz kenan doğulu!
bilmeseniz de çok bişey kaybediceğinizi sanmıyorum. size kalmış. ya da tamam unutun gitsin.

bizde modern mizaha ve ironiye karşı bi tepki mi desem, kıllık mı desem, hepsini sitret çekimserlik mi desem bi çözemediğim bi bişey var.
ya valla var yaa.
uydurmuyorum.

- şimdi bu yokuşu çok deli çıkıcam bak.

bi ara Allahtan bahsetmeyi yasaklamıştım. şimdi de Alpayerdemden bahsetmeyi yasaklıcam kendime. hayır her şeyi geçtim yolda görsem, bi daha görsem, ohoo naber abi demekten korkuyorum. onu da geçtim şizofreniye kadar yolu var. teevbetevbeee. hayır deli bile çıkabilirim hani. o bile bellolmaz.

hayattaki en fena küfür tükürükle gelendir.

bu gece rüyamda Alpay Erdem'le esprili şakalı komikli bi arkadaşımı gördüm. çok güzel muhabbet ediyoduk. Alpay benim için gelmişti, diğer arkadaşım da hayranıydı felan. ama neden topalndığımızı hatırlamıyorum. güzel rüyaydı. hem Alpay'ı gördüm hem de o diğer şakalı komikli arkadaşla anılarımı tazeledim.

babam domuz gribi geçirdiğime inanmadığı için aşı oldum bugün.evet.doktor teşhisi koyduğu halde über insan babam ''öyle domuz gribimi olunur olm,inanmıyorum ben'' diyerek beni dumurlara sürüklemeyi başarmıştır.

naber Çelik? Atatürk nasıl?

Can Yücel olması lazım yamulmuyosam.

bugün daha başka üzücü bişi olmıcaksa son sigaramı içip yatıcam. ama yok daha üzerim diyen varsa moralim bozulduktan sonraya saklamayı düşünüyorum. var mı bi fikri olan?

finaller de gelecek çatacak. neyse sağlık olsun artık. kuizleri falan da kaçırmışım zaten. morali bozmaya değer mi canım.

unutmayalım ki her vizenin bir finali, her finalin bir bütü, her bütün bir senesi vardır. saygılar sevgiler.

bize bi erol, bi büyük burç. ortaya da ORDÖVR tabağı alalım.

bu arada incecik bi espri yapıcam. sıfır beden. bak:

sogan.yesilsogan

simge be, biz burda erol büyükburcuz haa. farkettin mi?
ama sadece burda.

Alpay Erdem dedim de aklıma geldi. Bahariye'ye o kadar çağırdım gelmediniz. bari 27 Aralık'ta Taksim Old City Comedy Club'a gelsin biri benle. gelcekseniz haber verin bilet alayım ona göre.
Kayıtlar (Atom) diyesim geldi.
ahahayt.

"deli osman otlu peynir işine girmiş. peynirini satıp otunu içiyomuş. sarıp içiyomuş baya."

alpay erdem. hayranlıktan aklımı çıldırıcam.

ya şey. mitolojiye sardım biraz. her ne kadar vikipediayla sınırlı kalsa da kendi çapımda araştırıyorum öyle. sardırıcak şey arıyorum resmen. hadi hayırlısı

alice, bildiğimiz alice, ormanda dolaşırken, mantarın tekine rastlar. bu mantar bildiğimiz mantarlardan değildir. tahminen tadına bakma gafletinde bulunur, macera başlar. kimilerince saçma bulunsa da bu mantarımızın albert hoffmann'la bi ilişkisi olduğunu savunmaktayım. neyse. alice'in önce dünyası büyür, renklenir, kendisinin küçüldüğünü sanır, zaman yavaşlar, çiçekler yuvasıdır artık, çizgifilm kahramanlarıyla dolar etrafı, her şey olduğundan daha renklidir, hiç görmediği renkeleri keşfeder; sesleri görür, renkleri duyar, kokulara dokunur. apayrı bir dünyadadır artık.

tim burton da bilirkişi olarak olaya el atar, hikayeyi daha da renklendirir -daha ne kadar renklenicekse-, büyülü bi dünyaya çevirir. peki biz naparız. bekleriz öyle. fragmanını gösterirler. gösterip de vermezler. öyle bakakalırız. heycandan dilimiz tutulur. falan. neyse alice in wonderland, bekle beni, sanırım martta yine görüşürücez. kankutsun resmen.

hormonlarla feromonların uyuşmaması. ne kıl durum.

bugün okula gittim lan. bi dahaki gidişimde derse de giricem. kafaya koydum.

görüşelim bi ara.

sevgili

"bunu okuyan sevgili okur"

çıkış yapmak için okunuzu sağ üstteki çarpıya götürüp tıklayın. mozilla veya başka bişey kullanıyosanız ve başka sekmelerde sayfalarınız varsa çarpının yerini tarif edemiycem. görüşürüz.

össye tekrar giricem.
bu kararın sorumluluğu haliyle ve tamamiyle bana aittir. geri kalan her şeyi murtazanındır.

bide
msnde
böyle
yazanlar
var.
her
kelimeden
sonra
enter'a
basmıyolar mı
deli
çıkıcam.

"annen" diye küfür etmek çok hoş bişey bence. keşke herkes böyle küfür etse.

span style'mış. alt tarafı kalın font istiyorum, çok mu .

pardon ama senin de anan style blogger!

çizoşi ve namaste.

ama derseniz ki japonca olmasın, fransızcanı konuştur, o zaman;

şanzelize ve kes köse.

mesela almanca dil eğitimi ister misiniz diye tanıtım yapmak için çıkış yapan adama "danke" derim ben hep. neden, çünkü almanca bilmiyorum ve belli ki bundan gocunuyorum. 4 sene almanca okudum lan. "shade".

fransızca için sorulduğunda şanzelize demeyi düşünmüyorum tabi.

"haa o mu, onu halam paristen getirdi"

demek çok garip şeymiş. öncelikle istemsiz söylenen bişey olduğunu belirtmek isterim. tabi bi süre sonra cümledeki sapıklığı farkedince ise verilen tepki şuna dönüşüyo:

"haa o mu, onu ha... ben de çok severim"

bugün 4 yaşıma daha girdim. devletten herhangi bi belge alırken para istediklerinde, "bunun için neden para alıyosunuz ki" diye soranın yaşını büyütüyolarmış (iyi ki başını büyütmüyolar). devlet dairelerinde bunu sakın denemeyin, benimkini 4 yaş büyüttüler, kimbilir sizinkini kaç yaş büyütürler. aman diyim, adamı diri diri mezara bile gömer bunlar.

neyse sonra düzelttirdim ama bi an 86lı oldum diye çok korktum.

her insan okuldan eve geldikten sonra formasını kırıştıra buruştura koltuğa yatıp saatlerce disneyçenıl izleme keyfini yaşamak zorunda.bence.

Why do you build me up (Build me up)
Buttercup baby just to
let me down (Let me down)
And mess me around
And then worst of all (Worst of all)
You never call baby
When you say you will (Say you will)
But I love you still
I need you (I need you)
More than anyone darlin'
You know that I have from the start

bu şarkıyı dinleyen insanın sorunları vardır.çok ciddiyim.bak sevmekten bahsetmiyorum,dinlemekten bahsediyorum okur.sevebilirsin ama dinlememelisin gibi bi anlam çıkarma sakın bu yazıdan.

herangi bi anlam çıkarma lan bu yazıdan.yazdıklarımdan anlam falan çıkarıcaksan hiç okuma zaten.heycanlanırım ben öyle,elim kolum dolanır.

gelmesenize lan bu kadar üstüme.

Baby Baby
Try to find a little time
And I'll make you happy
I'll be home
I'll be waiting beside the phone
Waiting for you tamam mı.

big bang theory izlicem. sonra lie to me'ye başlıcam. sonra da film izlicem ama ne izliyim karar veremedim. var mı bi önerin sevgili okur?

- lan borcunu versene lan!
+ lamborcini veremem, lamborcini alacak gücüm yok.
lkjfdlaşwhfh

yiğit özgürün formuna geri dönmesi. çok hoşuma gitti.

* mikail yamaşika bombambaii

ay hala gülüyorum. çok komik len.

bunu okuyan sevgili okur, bahariyeye gelsin arkadaş. ben bahariyedeyim. hem çay içeriz hem de yapıcak başka bişey bulamadım. GÖRÜŞÜRÜZ.

bugün gerçekten çok keyifliyim. çok iyi uyudum. kahvaltımı güzel yaptım. duşumu aldım. okuluma gittim. geldim. dersimi çalıştım. şimdi de eğlenceli bi film izleyip ödevlerimi yapıcam. sonra da mutlu ve huzurlu bi şekilde yatar uyurum artık.

başım da hiç ağrımıyo mesela. o kadar sağlıklıyım yani.

ha, gözlerim de hiç şiş değil. aynaya bakınca hiç korkmuyorum mesela kendimden.

hayatımın nasıl da birden rahatladığını ve ne kadar mutlu olduğumu görüyo musunuz? adeta dün gece sihirli bi değnek değmiş gibi.

herkese çok teşekkür ederim. katkısı olanlara, sihirli değnek gibi mesela, ekstra bi teşekkür ederim. bi dahaki mutlu ve huzurlu günümde görüşmek üzere.

yersen. mesela.

ben gerçekten aktif olmak istiyorum da işte.

* ilgi alanları: ünsüz yumuşatmak, kimi zaman benzetmek, nb çatıştırmak.

sçsçs:
Simge Çırak Seni Çok Seviyoruz.

* son derece yaratıcı bayram mesajlarınızı benimle paylaşmadığınız için teşekkürler.

laskdşafşmm fwpeof

mesaj kutum da ne cıfcıflı.

* Tamam abi GÜLMEYİ ESKİTMEYİN AMUAOYIM.

seviyorum seni simge. baya hem de

"olumlu konuşma bana!" demiş cakeher misal. konuşurum olum. sanane olum. nigga style.

bu arada ben bazen cakehere o kadar çok gülüyorum ki. bazen tam da gülünmemesi gereken yerlerde öyle bi mesaj atıyo ki, öyle bi kahkaha atıyorum ki. vay halime. işte o mesajları burda yayınlamaya başlıyorum. madem kendisi aktif olmuyo, ki emin olun çok komik, ben aktivatör olurum cakehere. evvet.

bu arada haberiniz olsun, ya da belki de burdaki tek cahil benimdir bilmiyorum, sabıka kaydı kaymakamlıktan alınan bişeymiş. bana bunu söylemeseler ben adalet sarayına falan giderdim. adalet sarayını da hep merak etmişimdir hani. o kadar heybetli binaları oluyo ki. içerde ne dönüyo bi fikri olan var mı? neyse yurda girmeden sicilime işlenecek bişey söylemiyim ben burda. görüşürüz.

yurda kayıt için gereken belgelerde bi tek hamilelik testi yok. gerçekten. sahip olduğum her şeyin fotokopisini istemekle kalmayıp kendi ihtiyaçları için fotokopi kağıdı, posta pulu, zarf falan istemişler. hayır iyiki yabancı uyruklu değilim. şecere falan istemişlerdir onlardan kesin. vay halimize. neyse bugün gidip bu belgeleri toplamam lazım. görüşürüz.

msne gelsene sen.

doğuştan regl insanlar var ya hani,ne desen atar ne yapsan atar.o insanların yaptıkları komik gelyorsa (bkz.dehşet neşet) sorun yak ama.komik gelmiyorsa,boşuna yaşamasınlar.gerçekten.
gerek yok hani,bize de yazık.