30.11.2009

hey missbon, artık kısa cümleler kuruyoruz?
iç sıkıntısı berbat bişey, neyseki dış sıkıntısı diye bişey yok.
pipili melekler o kadar güzel ki,onları öyle seviyorum ki!
hatta başka hiçbir şey sevmiyorum,düşünün öyle seviyorum.

28.11.2009

bayramda hastalanıp evde oturmak. ne biliyim. çok güzel değil mi?

23.11.2009

hastalık halindeyken esprileriyle bana destek olan süpermamut ve zögfe insanlarını kokulu kokulu öpüyorum bi de.
mesir macunuyla destek olma girişiminde bulunan betül insanına küçüktürüç yolluyorum.
oyunlarıyla sıkıntımı alan aypodumu,biricik suaygırım volkanımı pek çok sevdiğimi de belirtmeden edemiyorum..
domuz beni çok değiştirdi.yazıp yazıp siliyorum artık.
aslında yok öyle bişiy de yazıcak herangi bi şiy gelmedi aklıma.yoksa ne biliyimle falan işim olmaz.
yani.
ne biliyim.
hep böyle bi giriş yapmak istemişimdir.girişimde destek olan zögfe insanına teşekkür ediyim o zaman.
o da değil, keykör be, hiç yazmıyosun. çok üzüyosun beni. hayır bu blogtaki kankakuzen ben miyim sen miyim diye sorarlar adama. ben miyim sen miyim.
o değil Boom Boom Pow'un arkasındaki "üst dairede sifon çekilmiş" efekti beni bitiren şey. bi dinleyin bak. yanılmadığımı görüceksiniz.
dün izmirde her zaman gittiğim yerlerden birine arkadaşımı götürmem, kapıdan içeri girdiğim anda barmenin cebinden adisyon çıkarıp "sen geçen gelişinde bunu ödememişsin bilader ne iş" dercesine beni yakalaması, üstelik son gidişimin bi ay önce olması. çok komikti gerçekten de. hayır sen o pantolonunu hiç yıkamıyo musun diye sorarlar adama da. neyse ben bişey demiyorum.

üstelik ödemiştim de. inandıramadık. hüseyin abiyi bulucakmışım bi dahaki gelişimde. hüseyin abi dicekmişim, böyle böyle. allam yaa.

22.11.2009

- ilerideki parka gidelim mi?
+ karı satıyolarmış o parkta.
- sahildekine gidelim?
+ geyler geliyomuş oraya.
- lunaparka gidelim.
+ dönmelerin dolaplarına mı binicez?
- aqua parka gidelim o zaman.
+ orda napıcaz aqua koyim yaa.
şimdi ben Red Hot Chili Peppers seven bi insan değilim yani ne yalan söyliyim. ama ne hikmettir ki All Saints'in Under The Bridge coverı da mükemmel. şarkıya hayranım. ne iş?
Gregor Samsa bir sabah uyandığında, alarmı erteledi ve sonra da kapatıp uyuyakaldı.

21.11.2009

beni ti'ye alın diyen arkadaşa elindeki çay fincanının içini işaret eden bir kuzenim olduğu için kendimi çok şanslı hissediyorum sevgili google.

19.11.2009

SiMGE ÇIRAK DOMUZ GRiBi OLDUĞUNDAN DOLAYI BLOGUMUZ KARANTiNAYA ALINMIŞTIR. AMA ÜZÜLMEYiN, KENDiSi DOMUZ GRiBiDiR MAŞALLAH. HiÇŞEY OLMAZ.


21 Kasım itibariyle iyileşti.

18.11.2009

ALLAH diyen arkadaş. kimsin. neyin nesisin bilmiyorum ama. çık ortaya.

16.11.2009

İstanbul'u Öğreniyorum No.1 :

112 no'lu otobüs 121 g
ibidir. Bostancı'dan Taksim'e gider. iki merkez arasındadır ve bunlardan biri özellikle barlar mekanıdır.
Bostancı
ise genel olarak Bostanlı'ya eşdeğer nitelikte elit ve Nişantaşımsı bir yerleşim alanıdır. kot tişörtünüzle gitmeyinizdir.
sevgili keykör. niye varsın? ben bunu gerçekten çok merak ediyorum. hayır fıstık gibi blog yapmışız burda. tamam yaa. ben hiç bişey demiyorum.
bloğu kötüye kullanıyorum.bildir.
istanbul'u öğreniyorum başlıklı mesajlarını kitap haline getiren zögfe,kitabın adını İSTANBUL'U ÖĞRENİYORUM koyarak yaratıcılığın doruklarına çıkmıştır.
ZÖGFE'nin hayatına yön veren,kişiliğini yamultan ilk esprisi ''eti benimo,kemiği senino''
bu cümleden sonra profesyonel hayata adım atan zögfe,çevresindeki insanları yaptığı espri sayısına göre değerlendirmeye başlamıştır.
kendisinin ismi lazım değil için ''abi ben o çocuğu gördüm ya o kadar komik değildi ben daha çok espri yapmıştım''dediğine şahit olmuşumdur.
ne demiş lkhjwflıe

''değişmeyen tek şey alperabinin kendisidir.''

15.11.2009

sizce de gregor samsa esprilerinin son kullanma tarihi geçmedi mi?
i'm burgerking now.
hayat çok sıkıcı.
insanların %90'ı mal.
böyle, bişey yapmadan oturmak korku dolu.
bu gidişle büyüyünce Hitler olucam.
KEYKÖÖÖÖÖRRRr
Cherry blossom g
"i don’t want to be shy
can’t stand it anymore
i just want to say 'hi'
to the one i love
cherry blossom girl"
alpay erdem bkafes

allah, d
eğlendim.
ah be sevgili okur kıçını kıpırdatıp da şu bahariyeye, boğa heykeline kadar gelmedin ya benimle. ne biliyim.


elektronik müziğin allahı dolayısıyla benim dinimin yaratıcılarından bir single çalışması. neredeyse her single'ları için bu şekilde görsel bi çalışma yapıyolar veya yaptırıyolar bilemiyorum. çok da hoş yapıyolar.
ulan? neden allah katından konuşuyorum kaç gündür?
mandalina bağımlısı oldum. alkolü bıraktım. canım sigara bile istemiyo. mandalina. varsa yoksa mandalina. hayırlara vesile olsun.
blog ve sevgili okur kavramlarına yeni bakış açıları kazandırıyorum sevgili okur. bazen de korkuyorum gizliden. acaba psikolojik yıkımlarım sonucu hayali bir sevgili okur yarattım da, onun beni takip ettiğini sanıp bi de ona hitap ederek, boşa mı anlatıyorum bunları, heybeye mi kürek çekiyorum burda. ha, sevgili okur? duvara mı anlatıyorum? bakıyorum da çok tepkisizsin. ne iş? sevgili okur dedim bağrıma bastım? bu günleri görmek de varmış alınyazımda. ama keykörün de dediği gibi allah büyük, bunu böyle bilesin.
"sevgili okur" çizgimden kaymak üzereyken kendime geldim sevgili okur. nasılsın? iyisin iyi. çok sıkılıyorum be sevgili okur. napsak. benle bahariye caddesine gelsene.
bana bakın. dahi anlamındaki de'lerinizi da'larınızı ayırmazsanız gelip ben ayırırım, hiç hoş olmaz.
o değil allahın da ne ekmeğini yedik.
f(ctrl-v) = i
hayır her şeyi geçtim i yi japon yapıştırıcısıyla yapıştırdık, japonlar da hayatlarından memnunlar, ama bu sefer i'yi hiç kullanamıyorum. hatta i'yi kopyaladım, her i yerine ctrl-v'ye basıyorum. allam nasıl bi işkence, nasıl bi eziyet. özellikle eş anlamlı kelimeler arasından i'siz veya az i'li sözcükleri seçiyorum.
let's go to the Halay.

-evet böyle bi alışveriş merkezi var.-
allam nolur imla hatalarımı affet dinimiz amin.
a:abi allahın ne biçim bi egosu var ya
s:aabi adam allah
hayır en kötüsü ne biliyo musun.msn'e girmeye çalışırken hotmail yazmaya çalışıp o basmayan i tuşusu yüzünden hotmal yazmak.ve bunu farketmeyip giriş yapmaya çalışan keykörün dramı.mesıncırın hatamı yüzme yüzüme vurması.

allaam.
insan şu dünyada kardeşini bile seçebilmeli bence.
bi an düşündüm de. keykörün imla hatalarını düzeltiyim dedim. hatta itiraf ediyorum, evet, düzeltmek için kalemi elime aldım. ama sonra dedim, her kul kendi imla hatalarıyla var olmalı şu fani dünyada. varsın cehennemde yanacaksa yansın. bu ülkede din ve vicdan özgürlüğü var. kısacası keykörün tüm bu imla hatalarını kendi vicdanına bırakıyorum.

ve biliniz ki; allah affedicidir.
iyileştim.

14.11.2009

karar verdim yarın iyileşicem.
kimsenin sorduğu yok ama ben şu an niye blog açtığım sorusuna cevap vermek için burdayım. niye mi blog yazıyorum? çünkü istanbulda hasta olmak başkadır bunu böyle bilesiniz. tam bir haftadır evdeyim. dile kolay. de ki, peki sevgili zögfe, sen bi haftadır evdesin, söyle, allah için ne yaptın diye sor. hişşey yapmadım. dedim madem hişşey yapmadım o zaman artık bişey yapayım. aklımda blog açma fikri vardı. arkamda biri olsun dedim ve keyköre danıştım. taam abi dedi olur dedi yaparız ederiz dedi. ben de dedim ki, senin adın keykör benim adım zogfe, madem öyle, bundan böyle, blogumuzun adı kankakuzen olsun.

hayır yalan, böyle bişey demedim.

işte sevgili okur, çok okuyan mı bilir çok gezen mi diye sormuştum dün. bence şu paragrafı okuduktan sonra hiç kafa yorma artık. git gez. hatta ben de yazmayı bırakayım. gel taksime gidelim. içelim. orda konuşuruz rahat rahat.
vizeleri sona ermiş birinin yapması gereken şey nedir? iki hafta sonra bayram tatili de varsa, tasını tarağını toplayıp evine dönmektir. peki ya öğrencilik hayatını çok zor atlatmış olduğunu tahmin ettiğim bir fizikçim varken. ah ulan. kendisinin belirlediği haftalarda cuma günleri bu lab derslerine girmek zorundayım. adam lab derslerine yüzde yüz devamlılığı zorunlu koşmakta. peki her cuma açıklanan listelerde adımı görüp göremeyeceğim merakıyla cuma gününe kadar beklemek zorunda mıyım? evet. peki cuma günü listede adım yoksa ve bir haftamı bir hiç uğruna piç ettiğimi öğrenirsem? ulan yaa neyse ben hiç bişey demiyorum. kalın puntolu nokta.

eğitim şart.
allam. işalla varsındır. amin.

13.11.2009

zogfe:çakmak kendini intihar etti
iğ eğ bir:beni mi edicekti

of böyle miydi bu dialog.heycanlandım.elim ayağım titredi.kendi kendime dolandım.of adrenalin.
feysbuk mu o da kim.
sarp tuna : hayır, değişmeyen tek şey değişimin TAKENDİSİDİR.
burası bizim bloğumuzmuş meğersek.bloğumuz dedim de aklıma geldi.bazen bi hayat vardır ve bi sözcğü yumuşatır.ya da benzeştirir tam bilemedim şimdi.işte o hayat bazen yapıyo öyle şeyler.boşverin siz onu.takılsın o öyle.ööle yani.-keykanımdan canalıcı öğütler no.1-
sevgili okur, sen önce şunu bi düşün, çok okuyan mı bilir çok gezen mi?
sevgili keykörle ne kadar da ortak bir noktamız olduğunu yazmazsam ölürüm.
benim de i tuşum dün gece saat 10 sularında kendini intihar etti. şu an i tuşum yok sevgili okur. i tuşumun olduğu yerde küçük bi nokta var oraya basarak yazıyorum. pipi gibi kalmış durumda. japon yapıştırıcısı alıp önce evdeki japonları yapıştırıcaz sonra da i tuşumu yapıştırıcam. pi'yi de 3 alırsam tadından yenmez.
son derece seri halde yazarken o i harfinin tuşusuna basmam ama o i harfinin ekrana çıkmaması.deli oluyorum manyak oluyorum bu olunca.pipi bile yazamıyorum.pipi gibi kalıyorum.pp gibi.
keyk'anım da teşrif ettiler.
DETZ HAV Vİ ROOOOOĞL MEEEĞN. DETZ HAV Vİ ROĞL.
bu arada domuz gribine inanmıyorum.
influenza A da daha çok radiohead şarkısı gibi.
haha.
dalga geçiyorum senle DOMUZ GRİBİ. bunu böyle bilesin.
yeni nesil ağza dolanmalık: orraytos.
belki modayı sık sık eleştiriyo olabilirim ama ugg hakkında hiiç bi zaman yazı yazmıycam. yapmıycam. bana da yakışmaz kendime de yakışmaz.
yeni nesil çok muzır vallahi. yılların George Clooney'sini böyle corç kloni diye yazmıyolar mı. ne biliyim
ilaç kutuları tersten açılır. sebebini bilmiyorum ama öyle uygun görülmüş heralde. ne zaman heycanla yeni bi ilaç alsam direk açılması gerekiyomuş gibi görünen tarafından açarım. ve akabinde acı bir manzarayla karşılaşırım. prospektüs zımbırtısı, ilacı göremiyceğim şekilde dışından doğru kıvrılmış bana bakmakta olur. ama ben naparım, hiç istifimi bozmam, snirimi bozarım. ve gerisin geri kapatırım kutuyu. yazıların daha seyrek olduğu diğer taraftan açarım ve ilacıma ulaşırım. bide kapatılan kapağın daha önce açılmış olduğu bariz bir hüzünlü duruşu vardır ki tıpta en az bir kere açıldığı belli olan kitap kapağı pskolojsi olarak adlandırılır, o konuya hiç girmemek en iyisi. hasta mıyım? yok canım
tam burdan, bu sayfadan, hem istanbulu öğrenmeye çalışan zavallı bir izmirli hem de kafadan kontak bir öğrenci olarak seslenicem sanırım. öncelikle bana bu kalbi kadar siyah sayfayı ayırdığı için bloggera teşekkür ediyorum. sonralıkla da neden blog yazıyorum sorusuna cevap vermek için süre istiyorum sevgili okur. sevgili de okur sevgili olmayan da okur. bizde ayrımcılığa yer yok. bunu böyle bilesiniz.
deneme deneme bir ki sekiz.